TÜBİTAK Eski Başkan Yardımcısı Dr. Hasan Palaz Başbakanlık ofisinde bulunan böcekle ilgili bilimsel raporda tahrifat yapması yönündeki baskılara direndiği için görevinden alındı. 25 yıl önce işe girip 19 yıldan fazla çalıştığı TÜBİTAK'tan atıldı. Bu süreçte "havuz medyası" Dr. Hasan Palaz'la ilgili masa başı hazırlandığı belli olan yüzlerce yalan habere imza attı. Doğrunun sesinin iyice kısıldığı bu dönemde Palaz cılız da olsa gerçekleri haykırmaya çalıştı. İşte bu kitap özünde neredeyse bütün basın yayın ve medyayı ele geçiren bir güce karşı gerçeğin sesi niteliğinde...
Palaz bir insan olduğunu hatırlatıyor entelektüel bir bilim insanının eğitim iş yaşam tecrübesinin ve iç dünyasının kapılarını okuyucuya açıyor. Palaz yer yer kendini haklarını savunuyor yer yer geleceğe dair bize bazı reçeteler sunuyor. TÜBİTAK ve ülkeye ilişkin hayalini paylaşırken biraz burukluk kendisinin de kurumdan atılmasına neden olan böcek konusunda kamuoyunu bilgilendirirken haksızlığa uğramış bir insanın kırgınlığı hissediliyor satır aralarında. Kısacası bu kitap herkesin ya sesini kıstığı ya da zorbalığa karşı alkış tutma zorunluluğu hissettiği baskı ve zorbalık döneminde cılız ve mütevazi bir şekilde gerçeği söyleme iddiasında. Unutmayalım ki gerçeğin sesi fısıltı ile çıksa da bağıran yalandan daha kalıcıdır.
Kriptolu telefonlar dinlenebilir mi?
Internete düsen 17-25 Aralık telefon görüşmeleri montaj mı gerçek mi?
TÜBITAK ve bilim nasıl sıfırlandı?