Sözüm ona çağdaş yaşamın bin türlü tuzağıyla donatılmış oynak zemini üzerinde dik durmak için savaşıyoruz doğamıza ters bir tutumla. Düzenlenmiş üstümüze yüklenmiş yaşamdan kendimizi koparıp kendi doğamıza dönemiyoruz.
Koşullarımız sınırlı tüm benliğimizi seviyle yoğurmak için. Engeller alabildiğine değişken ve soyut. Dış engellerden çok; içimizde kendiliğinden birikimler sonucu beslenip büyüyen engeller aşılmaz boyutlarda...
Demirlendiğimiz liman toplumsal olgular tarafından işgal altında. Hareket alanımız dar sınırlara tutsak; özgürlüğümüz kısıtlı kuşatma altındayız.