Ben bu hikâyeleri yoksulluğun ve umutsuzluğun hayatıma yalın kılıç daldığı günlerde yazdım...
Her şey ile hiçbir şey arasındaki farksızlığı anladığım kendime sığındığım aya bakmaktan korktuğum zamanı unuttuğum saçlarıma düğümler atıp dilimde kor demirler söndürdüğüm günlerde...
Bu hikâyeleri yazdığım günlerde kedim dişi bir kedi bulabileceğini kuşum kafesini açık unuttuğumu sevgilim bu kitapta hiç aşk hikâyesi yazmadığımı sandığı için beni terk etti...
Oysa kedim kısırlaştırıldığını kuşum zaten hiç kafesi olmadığını sevgilimse aşkın sadece yaşanabileceğini bilmiyordu...
Senin iz sürmeyi sevdiğini düşünüyorum bu yüzden bütün bir kitabın içine gizlediğim son hikâyeyi bulabilmen için sana her hikâyede küçük bir ipucu bıraktım. Şimdi yıldızsız haritasız pusulasız ve rotasızsın...
Gizli hikâyeyi öbür hikâyelerdeki ipuçlarını birleştirerek yakaladığında bunu sakın kimseye söyleme...
Bu seninle aramızda küçük bir sır molarak kalsın.