Ağlıyorum... Yüreğim dibine kadar ıslak şimdi.
Gözlerimden yollar geçiyor bilmiyorum nerede olduğumu.
Yalnızım bir masal olmaktan çıktı çoktan. Yüreğimin dibine kadar yalnızım!
Terminaller var bir de. Bekleyen insanlar değil.
Unuttukları kalpleri.
Kim farkında kalbini nerede düşürmüş?
Hangi cehenneme aşık şimdi? Cennete niçin küsmüş!
Geçtiğim duraklara soramadığım sorular yakıyor boğazımı.
Susmak gerekli diyorum da nereye kadar?
Ya vakti gelince konuşmanın; susmaya çoktan alışmış olursam...
Ağlıyorum! Yüreğim en dibine kadar ıslak.
Bir cümle dökülüyor dilimden...
Eskiyen hisler değil de eksilen hissizler olsaydı keşke...