Hiçbir öykü ne havaya ne de suya yazılır. Her öykü ruhumuzun derinliğinden bedenimize yansır. Bedenimizdeki her kıvrım bir öyküdür. Öyküden sonra cebimizde bilge sözler söyleyen dede korkut'umuz yoktur. Aşina olduğumuz sadece ve sadece cebimizdeki bilyenin sesi ve rengidir.