"Kentin sabah serinliği insanın içine işler elini yüzünü dondurur. Ama o iki yüzlü havalara benzemez. Yani adamı dönekliği ile hemen hasta etmez. İçtendir. Sabah karanlığında serin. Öğleyin sımsıcak. Geceleri ayaz. Akşam yatarken öbür mahalleyi düşündü. Düşünde öbür mahallenin yamru yumru yollarında koşuyordu. Mezarlığın gerisinde ışık Akarbaşı yoluna dökülmüş çizgi çizgi akarın sularında oynaşıyor ışıkların arasından da bir sürü garip insanlar hayal gibi süzülüyorlardı. Hepsinin yüzünde yoksul bir sessizlik vardı."
Fadik ilk baskısını Uzcan üniversitede okurken yapan bir eser. Yıllar sonra üçleme olarak okuyucusuyla buluşuyor. Özlediğiniz hasretle sarılacağınız bir anlatım bekliyor sizleri. Sarsıcı imgelerle zenginleşen kimi cümlelerde içimizi ısıtacak yaşamın acımasız bir o kadar da ders veren yanlarını anımsatacak. Fadik kelimeleri işlemekte usta bir anlatıcının kitabı. Genç bir kahramının hayal dünyasından yaşamından bakıyor yazarımız dünyaya. Gündelik hayatın yoğun duyguları ve üstün bir gözlem gücünü keşfedeceğiniz bir eser.