Philippe Ariès'in klasikleşmiş tarih yazımında ve özellikle zihniyet tarihinde çok önemli bir yer tutan bu kısa ve yoğun kitabı tarihe insan bilimlerine kültüre merakı olan dünü öğrenip bugünü anlamaya çalışan herkesin zevkle keyifle okuyacağı elinden düşüremeyeceği bir eser.
Ariès'in genellemelerle ayrıntılı özel vakalar arasında gidip gelerek niceliksel ile nitelikseli bir arada ele alarak edebiyat ve sanat eserleriyle günlük hayatın maddi izlerini bir araya getirerek kurguladığı eseri yaklaşık 1500 yıllık bir süreci ele almak bunu "Batı" adı verilen ve tam olarak sınırlarının nasıl çizileceği belli olmayan bir kategori içinde değerlendirmek ve ölüm kadar çetrefilli bir kavramın algılanışının zaman içinde değişimini izlemeye kalkışmak gibi son derece güç bir görevin altından ustalıkla kalkıyor.
"Bu kitabı okuyan tarih öğrencisi veya meraklısının kazanacakları saymakla bitmez: Ariès'in çalışması tarihte yöntem zihniyet tarihi Avrupa tarihi ve din tarihi konularında ufuk açan merak uyandıran ve eleştirel düşünceyi tetikleyen kuyumcu maharetiyle işlenmiş mücevher niteliğinde bir tarihçilik şaheseridir.
Dayandığı geniş bilgi dağarcığı kullandığı malzemeyi yoğurmak için gösterdiği duyarlık bu denli karmaşık bir meseleyi kolaylıkla aktarabilmesini sağlayan tecrübe ve bütün bu sürecin arkasında daima varlığı hissedilen merak ile deha karışımı okuyucuda ancak hayranlık uyandırabilir. Herhalde buna bir de en büyük sanat ve kabiliyetin alamet-i farikası olan şeyi eklemek gerekir: Yapılanın kolay olduğu hissini uyandıracak derecede bir akıcılık ve zarafet. Küçük bir kitapta gerçekten çok büyük tarihçilik..."