Ömer el-Fuâdî'ye ait elinizdeki bu eser de insanın kendini tanıyıp kendinde bulunan potansiyeli ortaya çıkarması açısından tasavvufun teorik yönüne önemli bir katkıda bulunmayı vaad etmektedir.
Ömer el-Fuâdî nefsin hallerini ele aldığı eserini yazış gayesinin seyr ü sülûka yeni başlayan müritlere "Nefsini bilen Rabb'ini bilir." rivayeti çerçevesinde nefsin hallerine dair genel bir malumat vermek ve maneviyat yolunda ilerleyenlerin işlerini kolaylaştırmak olduğunu belirtir.
Ömer el-Fuâdî nefsin tavırlarına dair bu risâlesinin diğer sûfîlerin bu alandaki çalışmalarından ayrılan yönünün nefsin her bir tavrını ayrıntılı bir şekilde ele almak olduğunu belirtir.
Yahya Şirvanî'den itibarenki eserler etvâr-ı seb'anın altı tanesini -emmâre levvâme mülhime ya da mülheme mutmaine râziyye merziyye- incelemişler ancak bunda da metodik davranmamışlardır. Açıklamalarda kendi tercihlerine göre bazılarına ağırlık vermişler nefsin tavırlarının tamamını ayrıntılı bir şekilde ele almamışlardır. Ömer el-Fuâdî de bu altı tavrı incelemiş ancak nefsin sadece yerilen değil övülen sıfatlarına da eserinde yer verip bunları ayrıntılı ve metodik bir şekilde açıklamaklamıştır.
İnsanın yaratılış gayesi şeriatla amel tarikata sülûk etmekle de "tecellî-i ef'âl tecellî-i sıfat ve tecellî-i zât ile tekmîl-i marifetullahtır". Yani insanoğlunun kendisinde kontenjan olarak bulunan Hakk'ın sıfatlarını fiile dönüştürmektir. İstidat ve kabiliyetine göre herkesin bunu gerçekleştirmesi kendi üzerine farzdır.
Allah (c.c.) nefs ile insanı imtihan etmekte olup herkesin nefs-i emmâresi birbirinden farklıdır. Dolayısıyla kulluk yolunda nefsin özelliklerinin bilinmesi herkes için elzemdir.
Bu kitap "marifet" adı verilen bu hâle kavuşmak için insanlara kılavuz olsun amacıyla kaleme alınmıştır.