Sorarsanız herkesin bir koleksiyonu var. Hatta çocukluğa inip pul koleksiyonundan bile övgüyle bahsetmek isteyenler var. Tabii haklılar da; 60' 70'li yıllarda çoğu anne-baba çocuklarının entelektüel duyguları olsun diye bir sağduyuya sahipti. Şimdiki gibi iyi bir futbolcu yetiştirsem değil kendine ve çevresine yararlı bir birey yetiştirmek ti başarı... Hiç bilmeyen pul koleksiyonculuğuna başlatıyordu merhametine bırakılmışları... Belki de safça dünyadaki o son iki pulu bularak birini yakıp paha biçilmez tek pula sahip olmalarını umuyorlardı. istatistik bilmiyorlardı. Hâlbuki koleksiyonculuğun hedefi sadece biriktirmek değil biriktirirken öğrenmek ve kültür seviyeni farklı bir zevk eğrisinde yükseltmektir. Pulu alıyorlardı ancak pulun üzerindeki "Adamın şeklin şehrin" ne olduğunu öğrenebilecekleri kitapları-metotları vermiyorlardı.
O günlerde pul biriktirenler hep pişman kitap alanlar mutlu. Çünkü kitap alanlar sadece kitap biriktirmediler. Aynı zamanda dünyanın zamanını satın aldılar kısa süreler içinde nasıl uzun yaşanacağını öğrendiler. Onlar bilgi ve insan biriktirdiler.
Ancak kitaplar alınganlardır. Sürekli pohpohlanmak isterler. Alakadar olunmadığında yıpranır önce bir kutu içine girer sonra hamur olacakları günü beklerler. Sadece bekçilerini değil insanlığı terk ederler. Sahiplerini sevmiş mutlu olanlardan bir kısmını bu müzayedemizde sizlere sunuyoruz. Bu eserlerin birçoğu nadirlikte Mamutlarla yarışmak üzere... 500 seneye yakın yaşlarda olanlar da var 50 senelik kelebek hayatı yaşamış olanlar da... ama bir gerçek var ki hepsi saygıyla sevilmiş az bulunur ve iyi kondisyonda...
Ufkunuz açık olsun vesselam.
Kpt. Turgay Erol