Marksist ekonomi politik açısından kapitalizmin son kırk yıldaki dönüşümünü en iyi anlatacak terim finansallaşmadır. Günümüz kapitalizmi finansal işlemler hacminin hızla artması ya da finansın politikaya etkisinin genişlemesinden çok daha fazlasını kapsayacak şekilde finansallaşmıştır. Finansallaşma aynı zamanda sınai ve ticari işletmelerin idaresindeki dönüşümü bankalar ve diğer finansal kurumların faaliyetlerindeki değişimi ve çok daha çarpıcı olarak
bireylerin ve hane halklarının finansal faaliyetlere giderek artan katılımlarını da beraberinde getirmiştir. Borç ve finansal varlıklar; istihdam konut eğitim sağlık emeklilik ve benzeri pek çok alana etki ederek hane halkı davranışlarının da belirleyici bir boyutu haline gelmiştir. Finans bunların yanında hane halklarının ahlaki bakış açılarını ve işçilerin iş yerlerinde nasıl yönetildiğini de
etkilemiştir. Özellikle borçlanma hem gelişmiş hem gelişmekte olan ülkelerde -işçilerin ve diğer toplumsal kesimlerin üzerinde önemli bir yük haline gelmiştir.Tam da bununla bağlantılı olarak Elif Karaçimen'in çalışması finansallaşma yazınına önemli bir katkı yapmaktadır. Yazar hem mülakatlardan hem de niceliksel analizden oluşan itinalı bir araştırma yoluyla Türkiye'de belli bir .kesim ücretli çalışan üzerinden borçlanma eğilimlerini belgelemektedir.
Costas Lapavitsas