Akşama doğru İnatçı kendisini yüksek bir dağın zirvesine yakın kayalıklarının arasına atıp oraya sığındı. Artık ayaklarını değil kanatlarını kullanıyor ve uçmaktan korkmuyordu. Koca deliğe girip arkasına dönüp ağzı açık kanatları sarkmış bir şekilde beklemeye başladı. Dağ şelaleye ve mezun olduğu yuvaya bayağı yakın sakin ıssız bir yerdeydi. Hemen ormanın dibindeydi. Hatta dağın etekleri ormanın içine karışmış on metre gibi de ormanın arasına dalmıştı. Tüm bu hususlar her ne kadar İnatçı'nın umurunda olmasa da gelip sığındığı yeri çok iyi tanıyordu. Çömeldi. Bu geceyi burada geçirecekti besbelli. Ahmet'in kamerası tam karşıdan onu çekmekteydi. Yakınlaştırmış ve onun bu halini yansıtmaktaydı. Adnan Bey görüntüyü Zalim'e çevirdiğinde ise Zalim mezun olduğu yuvaya konup geceyi geçirmek için içlendi. Bu zararsız niyeti anne kartalı bayağı kızdırdı ve ona doğru ilerledi. Mezun ettiği öğrenciyi kabul etmesi mümkün olmayan bir müdür hışmıyla yavrusunun üstüne çullandı. Sert ve cırtlak bağırış ile çağırışlarla onu inciterek yuvadan atıverdi. Zalim neye uğradığını şaşarak yuvadan ayrılıp diğer ağaca konuverdi.