Bir davranışı insanın kendi inisiyatifiyle belirlediği bir seçimi olarak kabul etmesi kendisini daha sorumlu hissetmesine ve hayatının kontrolünü ele geçirmesine yol açar. Gerçeklik Terapisi insanların kendi davranış şekillerini seçmeleri ve bu davranışların temel güdü ve hedeflerini ne kadar doyurduğu ve gerçekleştirdiği ile ilgilidir. Danışanların kendi isteklerini keşfetmesini sağlamak bu isteklere ulaşmak için ne yaptıklarına bakmak yapılanların hedeflere uygun olup olmadığını değerlendirmek ve son olarak gerekiyorsa bu davranışları değiştirebilmeleri için plan yapmada yol gösterici olmak esastır.
William Glasser 1950-60'lı yıllarda seçim kuramının temel mantığını formüle ederek Gerçeklik Terapisi'nin dayanağı olan görüşü geliştirmiştir. Günümüzde uluslararası arenada Gerçeklik