Kıymetli evrak; üzerinde yazılı hakkın senede sıkı sıkıya bağlı olduğu bu nedenle hakkın ancak bu belgeyle talep edilebileceği ve bu belgeyle devredilebildiği senetler olarak tanımlanabilir. Borsa ise; alıcı ile satıcının veya onların vekillerinin emtia menkul kıymet veya buna benzer misli emtia veya kıymetten sayılan diğer şeyler üzerinde alım satım yapmak amacıyla bir araya geldikleri belli sürelerde belli yerlerde kurulan belli kurallarla çalışan organize edilmiş piyasa (pazara) olarak tanımlanabilir. Bu çalışmamızda Kıymetli evrak ve borsa değerlendirmelerimize esas olmak üzere: Birinci bölümde; İslam hukukunda sözleşmeler ve borçlanma ve pazar anlayışına bir bakış yapıldıktan sonra ikinci bölümde; kıymetli evrak kambiyo senetleri (para alacağını içeren kıymetli evrak; poliçe bono ve çek) ve ilgili detaylar incelemiştir. Üçüncü bölümde ise; borsa ve borsada işlem gören kıymetli evrakın İslam hukuku açısından değerlendirilmesine geçilmiştir. Bu çerçevede borsada işlem gören; hisse senetleri tahviller hazine bonoları kâr zarar ortaklığı belgeleri (KOB) gelir ortaklığı senetleri (GOS) katılım intifa seneteri (KİS)
islam hukuku açısından değerlendirilerek ulaşılan sonuçlar ortaya konulmuştur. Borsa sistemi yapılan işlemler esas alınarak: Peşin işlemler borsası (Menkul Kıymetler Borsası) Opsiyon borsası (options - şarta bağlı veya primli işlemler) Kesin vadeli işlem (futures transactions) borsası (kesin vadeli işlemler) şeklinde üç başlık altında ele alınmış ve ulaşılan sonuçlar müdellel bir şekilde ortaya konulmuştur. Ayrıca; borsada sıkça karşılaşılan manipülasyon ve spekülasyonlar da pazardaki hileli işlemler çerçevesinde ele alınarak İslam hukuku açısından değerlendirilmiştir. Bugün tüm Müslüman toplumlara hizmet eden ve İslam hukuku kuralları ile uyumlu bir borsa sisteminin kurulması elzemdir.