Tekrar yürümeye başladım. İleride birkaç taksi müşteri bekliyor. Bekleyen taksilerden birine yanaşıp
"Donde puedo compra loro?" dedim.
Taksi şoförü "Ha lora!" diye gülümseyerek cevap verdi. Taksiye atladım bir süre gittik eski dökük bir mahallede eski dökük bir binanın önünde durduk. Taksi şoförü evlerden birini göstererek "lora lora" diye gitmem gereken yeri tarif etti... Evin kapısı açık burası yarı ev yarı bar gibi bir yer içeride 5-6 tane de kadın var. Sanırım bu insanlar ormanlarda yakaladıkları papağanları kanun dışı yollardan turistlere satıyorlar.
İçeri girdim İspanyolca "Hola" diye selam verdim sonra da bildiğim tek İspanyolca cümleyi tekrarladım"Donde puedo compra loro?"
Birden kadınlar arasında bir gülüşme oldu. Kadınlardan biri İspanyolca bir şeyler söyledi ama anlamadığımı fark edince konuşmasını kırık bir İngilizce ile devam ettirdi.
"İçeri gel burada istemediğin kadar lora var" diye.
İşte o an loro'nun papağan lora'nın da kadın anlamına geldiğini anladım. Ben "Nereden papağan satın alabilirim?" diye sorarken karşımdakiler sorumu "Nereden kadın satın alabilirim?" diye anlıyorlarmış.
O gün orada oluş maksadım loro idi o yüzden lora'lara takılmadım. Mahcup bir tavırla bahsettiğim kadınla biraz muhabbet ettim sonra oradan uzaklaştım.