Göç dünyada yaşanmakta olan en önemli toplumsal olgulardan biri... Göç nedenleri ne olursa olsun göçmenler gittikleri ülkelere yeni kültürler taşırken yeni kimlikler de oluşturuyorlar.
Halit Çelikbudak'ın anne babası da daha iyi bir gelecek umuduyla Almanya'ya gidenlerden. İstanbul'dan kalkan tren Münih Garı'nın 11. peronuna girdiğinde onları yeni bir hayat bekliyordu zaten indikleri perona boşuna "Umut Peronu" denmemişti.
Halit Çelikbudak ailesinin İstanbul Sirkeci Garı'ndan başlayan ve "Umut Peronu"na inmeleriyle devam eden göç hikâyesini anlattığı bu kitabında sadece anılarını paylaşmıyor. Öykülerle bir ailenin tarihiyle birlikte geleceğe yönelik düşüncelerini de kuyumcu titizliğiyle bir tablo gibi sunuyor.
"Tarihçiler ve toplumbilimciler bulgular ve sonuçlarıyla ilgilenirler.
Ama tarihin bu bulgulardan çok daha fazlası olduğu gerçeğini ihmal ederler. Gerçek olan anlatılan tarihtir. Umut Peronu bir belgeselden
bir ailenin tarihinden çok daha fazla içeriğe sahip. Kitapçıların rafları yabancı mentaliteyi keşfetmeye çalışanların kitaplarından geçilmiyor.
Ama Halit Çelikbudak'ın bu kitabı diğerlerinden farklı.
Çelikbudak bilge bir tarih anlatıcısı. Çünkü o insanları seviyor."
Feridun Zaimoğlu