Yerel yönetimler "etkinlik" "özgürlük" "özerklik" "yeniden paylaşım" ve "demokratik katılım" gibi temel değerlere dayanmaktadır. Bunların içerisinde aynı zamanda çalışmanın çıkış noktasını da oluşturan demokratik katılımın yerel yönetimlerin bir değeri olarak görülmesinin nedeni yerel yönetimlerin demokratik katılımın en iyi şekilde uygulandığı yönetsel birimler olduğu yönündeki genel kabule dayanmaktadır. Yönetsel katılma ise bir yandan kurum dışında kurumun faaliyetlerinden etkilenen hemşehrilerin katılımı; diğer yandan kurum içerisinde kurum çalışanlarının alınan kararlar ve oluşturulan politikalarda söz sahibi olması anlamına gelmektedir.
Yönetsel katılmanın hemşehriler çalışanlar ve diğer ilgili kesimlerce tam anlamıyla benimsenip uygulanması ve bu uygulamanın bireylerce geleneksel bir hale gelip ortak bir amaç etrafında birleştirilmesi "kültür" haline gelmesiyle gerçekleştirilebilir. Bu bağlamda incelenmeye değer bir kavram olarak "katılım kültürü" öne çıkmaktadır. Katılım kültürü kuramsal olarak "toplumsal kültür" "siyasal kültür" ve "yönetsel kültür"den oluşmakta; toplumsal kültür ile birlikte siyasal ve yönetsel kültürün kesişiminde yer almaktadır. Katılım kültürünün yerel boyutu ise bizzat o yörede yaşayan hemşehrilerin katılıma ilişkin oluşmuş kültürel birikimlerinde hayat bulmaktadır.
Çalışmanın özgünlüğü ve bilimsel dizine katkısı daha çok uygulama kısmında gizlidir. Özellikle modern anlamda yerel yönetim birimlerinin oluşturulduğu Tanzimat Dönemi'nden günümüze kadar katılım kültürünün gelişimi ve geçmişten günümüze geçirdiği değişimin analiz edilebilmesi için ise Türkiye'nin en büyük ve zengin yerel yönetim geleneğine sahip illerinden birisi olan Konya ve kurum olarak da Konya Büyükşehir Belediyesi tercih edilmiştir. Böylece katılım kültürü ana ekseni etrafında hem yönetsel katılmanın hem de yönetsel kültürün kuramsal altyapısının uygulamadaki yansımalarına yönelik hem ayrı ayrı hem de karşılaştırmalı analizler gerçekleştirilmiştir.