Çukurova'nın sadece toprakları değil insanları da verimlidir. Ölümsüzlük iksirini bulduğu söylenen Lokman Hekim bu toprağın insanıdır; yakın zamanda yitirdiğimiz Yaşar Kemal gibi. Sanat ve tıp daima yan yana gitmiştir. Bir toplumda sanat ne kadar gelişmişse bilim de o kadar gelişmiştir. Hepsi bir bütündür ve şüphe yok ki bilim ve sanat birbirinden beslenir.
Hastalıkların tedavisi öykü yani anamnez ile başlar. İnsanlar hep öyküleri ile hatırlanır. İşte böyle bir bakış açısı ile yola çıktık. Öykülerle anlatıldı hastalıklar. Unutulmasın bilgiler kolayca hatırlansın diye.
Dünyada en mutluluk verici şeylerden biri öğrenmekse diğeri de şüphe yok ki öğretmektir. Bir öğretmenin görevi de ulaşabildiği herkesi öğrenmeye davet etmek ve mümkünse öğretmektir. Bu kitap böyle bir sevda ile ortaya çıktı. Kitabın ortaya çıkma fikri Prof. Dr. Cengiz Yakıncı ve Prof. Dr. Filiz Koç'un beyin fırtınaları sonucunda oldu. Her iki meslektaşıma gönülden teşekkürü borç bilirim. Ayrıca Adana Tabip Odasına verdikleri katkı için teşekkür ederim.
Öğrencilerimin beni merdivenlerde karşılayıp "Hocam ben de öykü yazdım beğendiniz mi?" soruları beni de heyecanlandırdı ve iyi ki bu yola çıktık dedirtti. Dilerim ki okuyanlar da aynı düşünceyi paylaşırlar.
Okuma ve yazma aşkının gönüllere kök salması en büyük dileğimdir. Kitaba yazarak ve yazılanları okuyarak emek veren herkese teşekkür eder saygılar sunarım.