Son dönem ülkemizde yaşananların bir özetidir bu kitap... Bilinmeyenler ve perde arkası gerçeklerdir... Ülkede bir cadı avı başlamıştır artık... Cadı avı bir kere başladı mı ortada suçlanmayacak kimse kalmaz. Her manşet her yorum bir suç delili gibi ortaya atılır. Bu yüzden diyorum ki gelin demokraside hukuk devletinde buluşalım. Herkes kendi acısına kendi mağduriyetine ağlamasın. Toptancı bakış açısını terk edelim. Suç ile şüpheli arasında somut ilişkiyi bulmaya çalışalım. Farklı davranışlar ancak ya komplo teorisi olur ya da çirkin bir iftira... Alman ilahiyatçı Emil Gustav Friedrich Martin Niemöller önceleri inanmış bir nasyonal sosyalist idi. Daha sonra Hitler karşıtı bir direnişçi oldu. 1938-45 yılları arasında toplama kamplarında kaldı. İşte ona atfedilen açıklamalar: "Önce komünistleri götürdüler sesimi çıkarmadım; çünkü komünist değildim. Sonra sosyalistleri götürdüler sesimi çıkarmadım; çünkü sosyalist değildim. Sonra sendikacıları götürdüler sesimi çıkarmadım; çünkü sendikacı değildim. Sonra Yahudiler'i götürdüler sesimi çıkarmadım; çünkü Yahudi değildim. Sonra beni götürmeye geldiler... Benim için sesini çıkaracak kimse kalmamıştı." Niemöller'in başından geçenler herkesin kulağına küpe olsun...