Mart 2011'de Deraa'da yaşları 9 ila 15 arasında değişen aynı aileden 15 çocuğun okul duvarına özgürlük sloganları yazdıkları için tutuklanarak alıkonulmaları ve bu süre zarfında çocuklara tırnakları sökülerek işkence edilmesi üzerine çocukların yakınlarının bu muameleyi protesto etmek için sokaklara dökülmesiyle başlayan olaylar İdlib Halep Hama Humus Banyas ve Lazkiye gibi farklı şehirlere yayılarak ülke çapında bir başkaldırıya dönüşmüştür. Sadece Cuma namazları sonrasında gösteriler yaparak barışçıl bir şekilde reform talep eden Suriye halkı bu süre zarfında ne yönetimin devrilmesine yönelik ne de şiddet içerikli sloganlar atmıştır. Sadece daha özgür koşullarda yaşayabilmek için reformlar yapılması yönündeki taleplerini dile getirmişlerdir.
Beşar Esed verdiği sözlerin hiçbirinde durmamış aksine gösterileri bastırmak için ateşli silahlar kullanarak yüzlerce insanın ölümüne binlercesinin yaralanmasına ve sakat kalmasına sebep olmuştur. Yine pek çok insan tutuklanarak cezaevine konulmuştur. Beşar Esed'in gerçekleştirdiği katliamlarla Ocak 2015'deki verilere göre 300 binden fazla insan hayatını kaybetmiş 50 binden fazla kişiden ise haber alınamamaktadır. Tecavüz bir savaş silahı olarak kullanılmış binlerce Müsüman kadın Esed askerleri ve çetelerce kirletilmiştir. Elinizdeki kitap yapımcılığını İHH İnsani Yardım Vakfı'nın yaptığı 2013 yılının Mayıs ayında Türkiye Suriye sınırında Suriyeli kadınlarla yapılmış görüşmelerden oluşan Haykırış ve 2014 yılında yapılan Suriye Zindanlarında 24 Saat belgesellerinin yazıya aktarımıdır. Onlardan farklı olarak belgesellerde yayınlanmayan röportajların devamı da bulunmaktadır. Ayrıca bu kitapta Haykırış Belgeseli'nde anlatıcı konumunda olan Suriyeli aktivist İman Bedir'in de hayat hikâyesine ye verilmiştir.Bu kitaptaki insan hikâyeleri ile tek gayeleri inançlarını daha özgür bir ülkede yaşayabilmek olan bu insanlar verdikleri mücadele ile neler yaşadıklarını ve uzaktan izlediğimiz mültecilerin hissiyatına ortak olacaksınız