1970'li yıllardan itibaren; küreselleşmenin etkisiyle sermaye ülkeler arasında daha hızlı hareket edebilmeye başlamış bunun sonucunda da ihracatın ve ithalatın artmasıyla işletmeler kur ve faiz riskiyle karşı karşıya kalmışlardır. İşletmelerin karşılaştıkları bu risklerin ortadan kaldırılması veya en azından azaltılması amacıyla çeşitli yöntemler geliştirilmeye başlanmıştır. Bu yöntemlerden biri de finansal araçlara dayanılarak hazırlanmış (finansal araçlardan türetilmiş) türev ürünler; diğer bir deyişle vadeli işlem sözleşmeleridir.
Bu çalışmanın amacı işletmelerin faiz riskinden korunmak amacıyla kullandıkları faize dayalı vadeli işlem sözleşmelerini incelemek bu ürünlerin kullanım amaçlarına göre ulusal ve Uluslararası Finansal Raporlama Standartları çerçevesinde muhasebeleştirilmesi ve raporlanması konusunda karşılaşılan eksiklikleri saptamaktır. Bu çerçevede vadeli işlemlerin değerleme gününde gerçeğe uygun değerleri hesaplanarak vadeli işlem sözleşmesinden doğacak olan kazanç ya da kayıpların finansal tablolarda nasıl raporlanması gerektiği incelenmiş ve örneklerle açıklanmıştır. Yapılan literatür çalışmasının ardından Türkiye'de faaliyet gösteren bankaların mali tabloları ve mali tablo dipnotları incelenerek faize dayalı vadeli işlemlerin hangi amaçla kullanıldığı nasıl muhasebeleştirildiği ve finansal tablolarda nasıl gösterildiği araştırılmıştır. Son olarak ülkemizde faaliyet gösteren bir bankada vak'a çalışması yapılmış faize dayalı vadeli işlemlerin muhasebeleştirilmesinde ve raporlanmasında Uluslararası Finansal Raporlama Standartları'na uygun hareket edilip edilmediği incelenmiştir.