Kürtleri sevmeyen ve içine almak istemeyen AB Türkleri; nasıl olsa bölündükten hazmedilebilir bir kapasiteye indirgendikten sonra ikna edebileceğini düşünmektedir.
Bizim duruşumuz burada önemli. Biz Kürtlersiz hiçbir yere girmeyeceğimizi ilan etmeliyiz. Bunu Kürt vatandaşlarımız da idrak edebilmelidir. Yoksa yarın Arap ve Türk sempati alanı arasında sıkışacak "gariban Kürtleri" bugünkü hamileri terk ettiğinde zor günler bekleyecektir. Bu tarihte birkaç kez yaşandı ve Kürt bilinci buna yabancı değil ama ne hikmetse Batı'dan kazık yiyeceğini adı gibi bilmesine rağmen onun taşeronu olmaya namzet görünüyorlar. Bence burada bir manipülasyon var. Gerek Türklerin gerek Kürtlerin gerek İslamcıların gerekse Atatürkçülerin davranış kodlarına girilmiş; sosyal psikoloji argümanları kullanılarak tutum ve davranışlarımıza yön veren saikler irdelenmiş ve algılama sistemimiz ile davranış kodlarımız arasındaki o büyük şemanın bir yerine bir virüs bulaşmıştır.