Boğazımdaki Yumrular yaşama dönük umutların filizlendiği zorlu koşullardaki bir hayatın tanıklığını getiriyor bize... Hesapsız beklenmeyen bir karşılaşma ile hayatı tümden değişen bir kadınla tanıştırıyor bizi Ayser Özbulut.
Beklenmedik zamanda kapısını çalan aşka yürürken önüne yepyeni bir yaşamın gerçeği de çıkar Elif'in: Gelecek vadeden ilkeli vatansever bir subay ile yaptığı evlilikle değişen hayatı
onu büyütüp olgunlaştırır. Kahramanımızın yaşadıklarını okurken hepimizi derinden etkileyecek bir öyküyle yüzleşeceğiz.
Zaman zaman gözlerinizin dolmasına bazen de içinizin endişe ile titremesine sebep olacak.
Ateş hattında gencecik bir kadın babaya hasret büyüyen bir evlat ve önceliği hep "Vatan" olan başarılı gözüpek bir subayın Kütahya'da başlayıp Iğdır Ankara Hakkari'de sürüp
Bodrum'da sonlanan aşk hikâyesi...
"Oysa durum asla göründüğü gibi değildi.
Yüreğim parçalanmış hasretim doruklara ulaşmış
boğazım yutkunmaktan nasır bağlamış
korkularım bütün ruhumu teslim almış
içi boş bir bedende yaşıyordum..."
Bazı aşklar vardır anlatılır ama yazılamaz.
Ayser Özbulut hem yaşayıp
hem yazanlardan.
Ben dinlerken çok keyif almıştım.
Yazılı halini okursanız
bana hak vereceksiniz.
Gani MÜJDE
Yaşamaya ne zaman başlarız diye sormuş ya Ayser Özbulut romanında...
Yaşamaya yazarak başlarız.
Bir gün Ayser olmasa da
hikâyesi hep yaşıyor olacak...
İpek DURKAL