Bir gün yolunuz düşer de bir dere kenarına giderseniz siz siz olun bir fidan dikin. Yıllar sonra aynı yere yolunuz düştüğünde fidan büyüyüp kocaman ağaç olmuşsa ilk gelişinizi hatırlayıp mutlu olursunuz. Fidan kurumuş ise hiçbir şey hatırlamazsınız. Geçmişte kalan izler de böyle bir şey olsa gerek; hatıraların büyüyüp ağaç olması demek. Koruduğunuz çevre el uzattığınız çocuklar büyüttüğünüz evlatlarınız da bunlar gibidir. Gün gelir bir gün o ağacın gölgesine sığınırsınız.
"Merhamet Gölgeleri" yaşadığımız olayların bir bütünü küçük bir tebessüm bizim için. İnsanın içindeki koruma duygusunu üzüntüyü yalnızlığı korkuyu hayallerini anlatıyor. Gülmeyi unutmuş alçak gönüllü hikâyelerin yer aldığı bir kitap.
"Merhamet Gölgeleri" unuttuğumuz insanı ve insanlığı hatırlatıyor bizlere.