İnsanlar arasında hükmettiğimizde adalet ile hükmetmek bir kavme olan düşmanlığımızın bizleri adaletsizliğe sevk etmemesi bilindik Kuranî ilkelerden olması hasebiyle 'asr-i itikadi' meselelerde gafil ve cahil olan topluluklar ne kadar mazeret sahibidir?
Acaba gerçekten bu insanlar için bir özür bulunabilir mi? Veya hakikaten İslam dışı bu sistemlerde yaşayan halkların hiç mi mazeretleri yoktur? İslam akti kendisi için oluşmuş kimselerin cahillikle işledikleri büyük şirk ve büyük küfrün kendileri için mazeret olabileceğini söyleyen bir âlim tarihte hiç olmuş mu? vs...
Kısacası İslam uleması tarafından 'Cehalet Meselesi' nasıl değerlendirilmiş? Ve bu mesele nasıl fıkh edilmiş? Bu küçük risalede gücümüz nispetinde bu soruların cevaplarını aradık.