Hayatını yoksul müvekkillerine adamış avukat Jennifer March gençliğinin bittiği günün anısıyla yaşamak zorundadır: Bir yatırım bankasında yönetici olan babası İsviçre'ye yaptığı bir seyahatte kaybolur; aynı günlerde evlerine yapılan bir saldırıda annesi vahşice öldürülür erkek kardeşi yaralanır ve kendisine de tecavüze kalkışılır. Yıllar sonra kardeşi müvekkilleri ve tek dostu polis memuru Mark Ryan'dan ibaret basit hayatı bir anda yeniden altüst olur; Alpler'in sırtındaki bir buzul yarığında bulunan bir ceset Jennifer March'ı yeniden geçmişe döndürür. Babasının asıl kimliğini ve neden ortadan kaybolduğunu öğrenme ümidiyle Avrupa'ya doğru yola çıkan Jennifer kuşkulu karakterlerin ördüğü sürekli değişen bir örümcek ağında yaşanan yüksek tempolu bir kovalamacada çırpınan bir kurban haline gelecektir.