Çaresiz gerekenleri en kısa sürede yaptım. Kendimi rüzgarın kollarına bırakılmış kuru bir yaprak gibi hissediyordum. Rüzgar beni nereye savurursa oraya gidecektim. Sınıfa çıkıp eşyalarımı topladım öğrencilerimle vedalaşamadım. Arkadaşlarımla kısa bir vedadan sonra arabama atladım. Sonbaharın kokusu vardı etrafta. Bahçede güz gülleri açmıştı. Son çığlıklarını topluyordu kuşlar. Her şeyin bir sonu var der gibiydiler. Hafiften esen rüzgar yalayıp atıyordu kuru yaprakları bir kenara. Sessiz sedasız kendilerini bırakmışlardı rüzgarın kollarına... Tıpkı benim gibi... Ağlamadan çıkmak istiyorum bahçeden. Radyoda ayrılık şiiri okuyor acılı bir ses fonda hafif bir müzik. Bu kadar tesadüf olamaz diyorum. Göz pınarlarıma hakim olamıyorum. Trafik ışıklarında durmuşum. Öyle şiddetli ağlıyorum ki etraftaki arabalardan bana bakıyorlar. Hiç aldırmıyorum...