Bilgi basının bize gösterdiği-sunduğu haberdeki gibi midir? Basın gerçekleri yalanlardan ayırt edebileceğimiz bilgiye aracılık eder mi? Ya da basın "yurttaşın/vatandaşın" doğru bilgiye erişme özgürlüğüne aracılık eder mi? Gazeteci A. Cevdet Aşkın'ın çalışması basının "yurttaşa/vatandaşa" sunduğu haberin imal edilerek farklılaştırılan bir gerçek olduğunu göstermeyi amaçlıyor. Okuyucu dinleyici veya izleyiciye haber olarak aktarılan gerçeklik muhabirle başlayıp yazı işleri müdürüne ve hatta genel yayın yönetmenine dek uzanan müdahaleler silsilesine maruz kalarak inşa edilen gerçekliktir. Ancak inşa edilen bu gerçeklik zeminini ana akım medyanın sermaye yapıları-hükümetlerle kurduğu güçlü ilişkiler tayin eder. Bu ilişkilerin egemen çevrelerin çıkarlarını gözeten müdahalelere dönüşmesi yapılan yayıncılığın kamunun gerçekleri bilme hakkını ihlal etmesine/dezenformasyona yol açar. Bu çalışma küresel ve yerel boyutlarda özellikle son 20 yılda gerçekleşen dünya halkları için ağır sonuçları olan dezenformasyon süreçlerini ele almaktadır. Yerel boyuttaki dezenformasyona ilişkin özgün bir örnek olarak 2013 yılının ilk haftasından itibaren Kürt sorununun çözümüne dönük başlatıldığı ilân edilen "Çözüm Süreci" incelenmektedir. "Dezenformasyon devletin ve egemenlerin bir durumu saklamaktan çok gerçeği ideolojiler sayesinde göstere göstere örtmesidir. Böylece devletin ve egemenlerin örttüğü suçlar/gerçekler gerçeğin ta kendisi haline gelir."