Avrupa Türkiye'yi 2012 yılından bu yana IŞİD üzerinden ülke içindeki işbirlikçilerinin de katkıları aracılığıyla istikrarsızlaştırmaya ve Türkiye hakkında İslamlaşıyor ya da Ortadoğulaşıyor algısını oluşturmaya çalışmış ve bunda da başarılı olmuştur. Türkiye'nin ve Hükümetin Avrupa tarafından sürekli gündeme getirilen "Türkiye ve IŞİD ittifakı" iddialarına yönelik tepkisi yalanlamaları duymazlıktan gelinmekte yok farz edilmektedir. Türkiye'nin bu konuda karşı algı yönetimine yönelik ciddi sistemli bir çalışması da ne yazık ki henüz tam olarak oluşturup uygulamaya konulmuş değildir. Bu çalışmalar geciktiği ölçüde de maliyeti ağırlaşmaktadır. Bu nedenle iktidar bu konuyu çok ciddiye alıp karşı kampanya başlatmak zorundadır. Çünkü IŞİD hem Türkiye'ye hem de İslam dünyasına çok büyük zarar vermektedir. "İslam'ın radikalizmle özdeşleşmesini" sağlayan "Müslüman eşittir teröristtir" algısına yol açan IŞİD'dir. Bugün Batı dünyasında Müslüman denince ilk akla gelen "kafa kesen barbar"dır "Batıyı ve Avrupa'yı tehdit eden terörist"tir. Batı medeniyetinin kendi içinde sorunlarla boğuştuğu bir dönemde "kafa kesen" "insanları kafeste yakan" IŞİD'in Batı'da "Hz. Peygamber'in İslam anlayışını yeniden inşa etme amacını güden bir örgüt olarak sunulması" biz Müslümanların hep birlikte bu kampanyaya karşı mücadele etmemiz için yeterli bir sebeb değil mi?