Arabacıya git ve arabayı kızağın üzerine yerleştirmesini söyle dedikten sonra şehrin yolunu tuttu.
Kimseye ayrılık ziyaretinde bulunacak değildi. Bütün bu olanlardan sonra hakkında çıkarılan çirkin dedikodulardan sonra zaten bu iyi bir fikir değildi. Bütün karşılaşmalardan kaçınarak sessizce alev kırmızısı frak kumaşı aldığı dükkana giderek aynı kumaştan yine dört arşın aldı. Sonra yine onu diktirdiği terziye gitti. Usta iki misli fiyata bütün gece makinesiyle iğnesiyle ütüsüyle mum ışığında biraz geç olmakla beraber frakı ertesi güne yetiştirdi. Atlar arabaya koşulmuştu. Çiçikov frakı prova etti. Tıpkı eskisi gibi güzel olmuştu. Ama hayret! Ansızın başında ak tellerin parladığını gördü İçinden şunları geçirdi: "Bu kadar üzülecek ne vardı sanki? Hele saçımı başımı yolmanın hiç gereği yoktu."