"Tekeller oligarşi özgürlük tutkusu yerine egemenlik tutkusu giderek artan sayıda küçük veya güçsüz ulusun en zengin ve en güçlü birkaç ulus tarafından sömürülmesi; bütün bunlar emperyalizmin onu asalak ve çürümeye yüz tutmuş kapitalizm olarak tanımlamamıza neden olan özelliklerini yaratmıştır. Burjuvazisinin sermaye ihracı gelirleriyle ve "kupon keserek" giderek artan ölçüde yaşadığı "rantiye devletin" tefeci devletin kuruluşu emperyalizmin gün geçtikçe ete kemiğe bürünen bir eğilimi olarak ortaya çıkmaktadır. Bu çürüme eğiliminin kapitilazmin hızla büyümesini dıştaladığına inanmak bir hata olur; durum kesinlikle böyle değildir. Emperyalizm çağında belirli sanayi dalları burjuvazinin belirli tabakaları ve belirli ülkeler bu eğilimlerden kâh birini kâh ötekini şu ya da bu ölçüde gösterir. Genel olarak kapitalizm geçmişe göre çok daha hıızlı büyür. Fakat bu büyüme yalnızca genelde giderek bir dengesizlik kazanmakla kalmamaktadır. Bu dengesizlik sermaye gücü en yüksek ülkelerin (İngiltere) çürümesinde kendisini özellikle gösterir."
(10. Bölüm: Emperyalizmin Tarihteki Yeri)