Kendinin ötesine geçmek ve hakiki varlığı tanımak isteyenler için bir kaynak bir "kapı" açıyor bu kitap. Hakiki arayışın doğasını anlamak için mükemmel bir rehber.
"Bir benliğim vardı bu sadece kapıya kadardı.
Bilme tapınağına girdiğin anda benlik kalmaz onu artık bulamazsın. O seni kapıya kadar takip eden hatta sadece takip etmekle kalmayıp sana yapışıp kalan bir gölgedir. Sadece kapıya kadar: o tapınağa giremez. Eğer onu saklamak zorundaysan tapınağa giremezsin.
Benlik bir kişinin atması gereken en son şeydir. Bir kişi her şeyi atabilir ama kendini atması öylesine imkânsızdır ki! Çünkü kendini bilme gayreti insanın kendisinin kendine yönelik bir çabasıdır. Sen diye bir şey olmayacağını idrak ettiğin anda; artık buna çabalamazsın.
Nefsin olmadığı anda evrensel hale gelirsin. Bu büyük bir oyundur. Benliği bilmek şüphesiz ki en büyük en üst derecedeki oyundur. Benlik korunacak bir şey değildir yok edilecek bir şeydir. O senin son olasılığın son bilişin için bir engeldir.
Bu yüzden ben 'kendimi bildim' diyemem. Ben 'benliği olmayanı bilen' biri olduğumu söyleyeceğim ve mümkün olan tek biliş budur. Başka bir biliş yoktur. Kendini bilmeyi savunanların vurgusu bilmekte değil kendindedir. Benim vurgum bilmekte. Kesinlikle 'benliği' inkâr etmemin nedeni de bu.
Bütün büyük öğreticiler yanıltıcı sözcükler kullanmışlardır. 'Kendini bilmek' yanlış bir sözdür. Ama "benliği olmayanı bilmek" derlerse anlamazsın. Saçma hale gelir. Ama gerçek olan budur benliği olmayanı bilmek."
- OSHO