İletişim ve ulaşımdaki hızlı değişme ve gelişmeler dünyayı adeta bir köy haline getirmiştir. Giderek küçülen dünyadaki siyasi sosyal kültürel ekonomik ve askerî alanlarda çeşitli ilişki ve işbirliği içine giren ülkeler birbirlerine bağımlı hâle gelmektedir. Bu bağlamda zengin tarih ve kültür birikimine sahip ülkemiz de pek çok ülke ile siyasi sosyal ve kültürel iş birliği programı uygulamaktadır. Dahası ülkemizin Avrupa ve Asya arasında bir köprü durumunda olması enerji hatlarının geçiş noktasında bulunması Türkiye'yi ekonomik kültürel siyasi ve askeri bakımdan da merkezi bir konuma taşımıştır. Ülkeler arasındaki bu tür ilişkilerin yoğunlaştığı bir ortam ulusları birbirini daha yakından tanımaya zorlamıştır. Bu durum ise birden çok dil bilmeyi kaçınılmaz kılmıştır. "Küreselleşme yeni bir fenomen olmamasına rağmen artan milliyetler arası popülasyon hareketleriyle farklı dillerde yeterliliğe sahip çalışanlara talebin arttığı şüphesizdir. Dil yeterliğini ekonomik ilerleme için bir araç olarak görmek dillerin bilgisinin vazgeçilmez bir araç olduğu algısına da yol açtı.