Peştuların dövüştüğü orduyu İngiliz ordusu kılan kadroların kalitesi şu hususlarda temayüz ediyordu: Azim ve idealizm; tenkide açıklık ve kendi kendini tenkide yatkınlık; entelektüel hazırlık ve disiplin. Peştu direniş kuşağı İngiliz asker ve sivil kadroları için hakiki bir mukavemet testi sahası idi ve kumanda kademesi bunu tam da bu gaye için kullanabileceğini fark etmişti. Ancak en iyiler en iyi olmayı öğrenenler ayakta kalmaya muktedir olabilirdi. Ordu dünyanın dört bir yanında çok zor şartlar altında mücadeleler vermişti ancak "gerçek şu ki İngiliz askerleri Peştu cephesindeki kadar baş belası ve çetin bir hayat tecrübesini daha önce yaşamış değillerdi." Tank'a geldiklerinde Yüzbaşı Stocdale'ın günlüklerinde okunacağı üzere "dünyanın en yüksek harareti" ile kolera ile "bekleyen takip eden ve çullanan" kabileler ile sınanıyorlardı. Mesud mıntıkasına "isyancılara bir ders vermek için" geldiklerinde ise kar ve buz onları iliklerine kadar dondurmak için hazır kıta bekliyordu. Hindistan sıcağında mayışmış askerler için bu bir tür Peştu işkencesiydi.