"Onu sev çocuk!
O kadar muhtaç ve aç ki sevgiye kendisi olamıyor.
Onu sev çocuk!
Yeniden gülümseyebilmesi için ve unuttuklarını hatırlayıp güneşi ve gökyüzünü gerçek renklerinde görebilmesi için.
Onu sev çocuk!
Kendi yalnızlığında kaybolmaması ve senin yalnızlığına ortak olması için."
Kendisiyle başbaşa genç bir kadın... Âşık olmayı reddeden ailesini istemeyen dost edinmeyen hayatta tek başına bir kadın. Ve hayatından gelip geçenler... Yalanlar ihanet aşk arkadaşlık aile bağları ve dahası...
"Küçük bir çocuğun büyük düşleri gibiydi yalanlarımız içinde olmak isteyip olamadığımız ama tam ortasındaymışız gibi hissettiğimiz boş sokaklara benziyorlardı; uçsuz bucaksızmış gibi büyük görünüyorlardı gözümüze. Biz büyüdükçe onlar da büyüyordu. Aklımız büyüdü ama yalanlarımızın mantıksız ve sahte oldukları gerçeğini kabullenmedi sanki onlar sonsuza kadar bir kutuda saklanacak kimse bilmeyecek kimse öğrenmeyecekmiş gibiydi. Oysa zaman yavaş yavaş aşındırıyordu o kutuyu nemiyle ıslatıp döküyordu ahşabını içinde sakladığı sırrı bir an önce paylaşmak istercesine. Keşke küçükken bir ağacın gövdesine çaktığımız çiviye benzeseydi yalanlarımız yaşlandıkça kabuğun içine saklanan ve giderek ağaçla bütünleşip kaybolan çiviye."