Dünya ana karasına sırtını dayamış bir pehlivanı andıran Asya Kıtası ve onun Yusuf'u olan Osmanlı İmparatorluğunun medeniyeti 18.yy'dan itibaren tarihin gördüğü en barbar kavim olan Avrupalılar tarafından durdurulup talan edilmiştir.
Bu tarihten itibaren Batılılaşma sürecine zorla ve entrikalılarla sokulan Osmanlının halkı Cemil Meriç'in tabiriyle Batı'ya giden geminin Doğu'ya bakan yolcularına döndürülmüştür. Bu durum maalesef sömürülen Hintlisi afyona alıştırılan Çinlisi ve atomla vurulan Japonu için de böyledir. Yetmiş iki milleti bünyesinde Dolmabahçe bostanlığı gibi yüzyıllarca kardeşçe yaşatan ve Fransız İhtilâli'ne kadar büyük bir uluslar üstü yapıya sahip olan Osmanlı İmparatorluğu başta ırkçılık olmak üzere tüketici ve bencil olan batılı sömürgeciler tarafından yok edilmeye çalışılmıştır.
Yazar kitabında mankurtlaştırmanın her türlüsünün uygulandığı bu medeniyetin yaşadığı süreci Şark'ın Son Ağası üzerinde bir akademisyen titizliğinde işlemeye çalışmıştır.