Ne zor öğreniyoruz yaşamayı. Hayatımızın son anına kadar yani son nefesimiz bedenimizi terk edinceye kadar da öğreniriz. Sahnenin en iyi oyuncusunun kendimiz olduğunu sanarak yaşarız. Başkalarının sergiledikleri oyuna duyarsız kalırız. Kendi ezberimizi unuttuğumuzda yardımcı arar gözlerimiz. Alaylı bakan seyirciye asla tahammülümüz yoktur. Hayat oyuncularının yanlışlarından başlarına gelen kötü sahnelerden ders çıkarmak yerine acıma duygularımızla yaklaşırız yanlarına. Çabuk unuturuz. Hangimizin alnında geleceği yazılı? Hangimiz iyi hangimiz kötü? Hangimizin gözlerinden dışavurumlarımız okunur? Hangimizin hayatı daha iyi? Bizi farklı kılan ne? Doğumumuz mu ölümümüz mü? Yalnızca ikisi arasında kalan yaşam biçimimiz değil mi? Hangimiz ailemizi adımızı seçme özgürlüğüne sahibiz? Umarsızlık umutsuzluk hangimizi hayata küstürmez yorgun düşürmez? Her birimiz kendi dertlerimizle yorgunuz. Yılgınız işte!