Prof. M. Ali Aynî I. ve II. Meşrutiyet dönemleri ile Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk yıllarında yaşayan fikir adamlarımızdan biridir. Otuzbeş civarında telif ve tercüme eseri ve birçok makaleleriyle Çağdaş Türk Düşüncesi içinde yer alan mümtaz bir şahsiyettir. Garp felsefesiyle yoğrulmuş kafası ve yeni hayatın milliyetçiliğin (son eserinde anlattığı gibi) bütün safhalarında içinde yaşamış şuuru ile kendi manevi bütünlüğünü telkin edecek kuvveti göstermiştir. Gerek Türk-İslâm düşüncesi ve gerekse Batı ile sentezci çalışmaları yapması onun dikkate değer yönlerinden biridir. M. Ali Aynî'nin felsefi problemleri tasavvufi bakış açısıyla ele alışı fikri cephesinin bir yönünü oluştururken ilmi ve felsefi tenkitleride dikkate değer bir başka yönüdür. O kültürümüze özgü bir yaşama felsefesi geliştirmemiz gerektiğini vurgulayarak Türk düşünce hayatına katkıda bulunmuştur.
Bu çalışmada M. Ali Aynî'nin düşünceleri her türlü ön yargıdan uzak olarak felsefi değerlendirmeye tabi tutulmuştur. Amaç; Türk felsefe geleneğinin oluşmasında bir halkanın aydınlatılmasına sağlamaya yöneliktir. Bu eserin Türk düşünce hayatının gelişmesinde olumlu katkıları alacağı kanaatindeyiz.