Kudüs ve Filistin işgal altında olduğu sürece çevresi mübarek kılınan Hz. Ömer'in emaneti Mescid-i Aksa'yı bir asırlık esaretten kurtaran Selahaddin Eyyubi'yi Müslüman halkın ve gençliğimizin hafızalarında daima diri tutmak zorundayız.
Türkiye'de örgün eğitim bize ne Kılıç Arslan'ı ne Nureddin Mahmud'u ne de Kudüs Fatihi Sultan Selahaddin'i yeterince öğretmedi ve tanıtmadı. Safahat ve İstiklal Marşı şairimiz Mehmet Akif ise Selahaddin'den ısrarla bahsetti. Ona toz kondurmadı yere göğe sığdıramadı. Çanakkale Savaşı'nda çok üstün silah gücü ve kalabalık ordularla üzerimize gelen Avrupalı hunharları canları pahasına durduran mehmetçiklerden bahsederken:
"Sen ki ehli salibin kırarak savletini
Şarkın en sevgili Sultanı Selahaddin'i
Kılıç Arslan gibi iclaline ettin hayran! "
mısralarıyla Sultan Selahaddin'i Kılıç Arslan'la birlikte destanlaştırıyordu.