Siz hiç gecenin bir yarısı harap bir gecekondu kapısında uykulu şaşkın ve korku dolu gözlerle bakan anne ve babaya oğullarının şehit haberini vermek zorunda kaldınız mı?
Ben kaldım. Ne diyeceğimi bilemedim. Önce yitirirken içimi yırtarak gidenler geldi aklıma; anneannem babaannem Zeki Amca'm kınalı Hatice ve kan kardeşim Teoman.
Sonra çocukluğumun salçalı ekmeği bilyelerim telli arabalarım ve çizgi romanlarımı düşündüm; yani artık hiç geri gelmeyecek olanları. Sonra "Maalesef..." diye söze başladım.