NeilPostman'ın deyimiyle;"Çocuklar göremeyeceğimiz bir zamana gönderdiğimiz canlı mesajlardır." Mösyö Elektrik bu noktada söz konusu canlı mesajlara modern teknoloji kullanımı fikrini yükleme çabasıyla üretilmiş ancak Türkiye'de basın üzerinde baskı ve sansür denince ilk akla gelen Abdülhamid-i sâni devrinin meşhur denetim çarkına takılmış bir hikâyedir. Jules Verne hikâyelerinin etkisiyle büyüyen eserin müellifi döneminin genç neslini kendi hikâyeleriyle benzer biçimde etkilemeye çalışmıştır. Dolayısıyla eser bu yönüyle yenileşme sancıları yaşayan toplumun istikametini Batı olarak tayin eden ve Batı Teknolojisini yücelten dönem neşriyatının genç nesli hedef alan ilgi çekici örneklerinden biri olarak nitelendirilebilir.
Şüphesiz ki Mösyö Elektrik; yayımlanma süreci yasaklanma hikâyesi ve muhtevasıyla bir yandan Osmanlı matbuat tarihinin sansür başlığı altına diğer yandan Osmanlı'nın ilme bakışını yansıtan Osmanlı fennî edebiyat literatürüne de değerli katkılarda bulunacaktır. Kaldı ki Osmanlı fennî edebiyat ürünlerininterakki eksenli toplumsal dönüşümün önemli aracılarından olması bu türe dair ürünleri daha da değerli kılmaktadır.