İnce ve duygulu bir insandı...
Celladına bile "Şimdi arzedeceğim beyefendi" diyecek kadar alçakgönüllü.
Soluk kahverengi sepya baskı fotoğraflardan hatırlıyorum onu.
"Hiç muğber değilim hayır..." diye titreyen sesinden kalın hilal kaşlarından hüzünlü yüzünden...
Bakışlardan...
Sesini ilk "Demirkırat" belgeselinden duymuştum.
Kırık ve hüzünlü bir ses.
Cızırtılı...
Taş plak cızırtısı...
Ülkeye 10 yıl hükmetmiş adam bu muydu?