Çürüme doğada olduğu gibi tarihte de yaşamın laboratuvarıdır
-Karl Marx-...
'Doğu'nun Paris'i'...Bükreş...1989...Romanya...
Yolsuzlukların gündelik hayat ritminin sıradan bir parçası olduğu her türlü lüksün rüşvetle elde edildiği ama sadece ekmek almak için bile yüzlerce kişilik kuyruğa girilen çelişkilerle dolu yozlaşmış bir yaşamın şiddet yüklü anlatısı Son Yüz Gün.
Çavuşeskular hegemonyasında ve onların emrinde her deliğe sızan Securitate'nin ablukaya aldığı her an patlamaya hazır Romanya'nın altüst zamanlarının romanı. Grevleri yasaklayan temel ihtiyaçları dahi bastıran devlet zor rejiminin ve eski şehrin müthiş bir talan ve inatla Stalinist legokente dönüşümünün
hikayesi... 'Halkın Sarayı' adı verilen devasa yapının 'her şeye rağmen' yükseldiği kalkınma adı altındaki 'geleceğe dair' masalların her geçen gün çöktüğü Son Yüz Gün.
Eşitsizlikler içinde ve tehlikenin kıyısında yaşamların hayal kırıklıklarının ve yozlaştırılmış ideallerin hikayesini anlatıyor Patrick McGuinness; müthiş gözlem yeteneği ve derinlikli karakterleriyle yakın dönemin tarihsel romanı.