"Ölüm Odası"nda ne yapmaya çalışıyoruz?.. Aslında sadece bu esere mahsus değil bütün eserlerimizi de içine katarak söyleyebilirim; bir bakıma kendi rönesansımızı başlatmanın heyecanını duyurmaya çalışıyoruz... Bu da kendi değerlerimizi yenilemek anlamına gelir... Beş yüz yıllık çöküş ve çürümeyi tersine çevirmek gibi zorların zoru bir iş... En genel anlamda Batı karşısında "Doğu" diye anlayın. Mücadeleyi dava ahlâkını hep verici olmayı başını bir gayeye adamayı ilme fikre ideolojiye dayalı bir hareket tarzını yaşamak yaşatmak aşılamak... "Olması gerekeni" hayâl ettirebilmek hissettirebilmek... Batı'nın Rönesans'ta yakaladığı ışığı aşkı şevki kendi tarih ve değerlerimiz içinde yakalamak... Bunu yapmaya çalışıyor yapılması gerekenin bu olduğunu göstermeye uğraşıyoruz. İşte aydınların sanatçıların ilim adamı fikir adamı akademisyenlerin temel alması gereken zemin bu... Bu da ancak bir ideolocya-sistem temelinde gerçekleştirilebilecek bir şey. Büyük Doğu-İbda Külliyâtı bunun için... Dünyada bugünkü ruhî fikrî siyasî çöküşü bütün sebeb ve sonuçlarıyla tartarak tarayarak anlayarak... Kendi nefs muhasebemizi dibine kadar yapmış bütün zaaf ve kuvvetlerimizi tesbit etmiş olarak yepyeni bir ruh ve nizâm yekpâreliği içinde yeniden doğmak...
Salih Mirzabeyoğlu