Bazı kadınlar vardır incitmek istemezsiniz onları... Onların kaşları saçları bakışları dilden dile dolaşan bir efsanedir... O efsanede siz de isminiz geçsin istersiniz ve o bazı kadınları seversiniz fakat ne yazık ki o kadınların masallarda yaşayan beyaz atlı prensleri vardır. Size ise kalbinde yer yoktur. Sonra acı gerçeği anlarsınız; efsaneyi yazanın ta kendiniz olduğunu... Kızarsınız bağırır çağırırsınız kendinize çünkü sizin efsanenizde size başrol değil figüranlık düşmüştür. Fakat bu efsaneyi siz yazdınız neden kendinizi beyaz atlı prens olarak kaleme almadınız değil mi bir türlü aklınız almaz bunu... Yazamazsınız çünkü o bazı kadınlar aklınızı başınızdan almıştır önemli olan tarafı da yakıştıramazsınız kendinizi o kadınların yanına kalem ve kelam sizin elinizde olsa bile... İşte böyle efsanelerde kaleminize hüküm süren bazı kadınlar fazla uzakta değildirler hiçbir zaman... Onlar her zaman başka hikâyelerden sizin efsanelerinize gelirler. Gelirler ama yine giderler... Çünkü nasıl efsane olsun ki yarım kalmayan bir aşk? Selam olsun o bazı kadınlara; Onlar ki inanmasınlar masallara.