İnsanın midesini bulandıran pis bir süreçten geçiyoruz. İnsan öldürmenin öldürülmenin ve öldürülmemizin kanıksandığı sıradanlaştığı vicdanın utancın kalmadığı ve toplumun faşizmi arzuladığı karaktersiz bir dönem... İnsanın kalem oynatası gelmiyor. Ama onurun direnişi var: inadına!... İnadına onur! Bu toprakların onuruyla çok oynandı. Bu toprakların onuru kızgın... Onur korkunun karşısında en yıkıcı isyandır. Göreceğiz göreceksiniz "Gezi" yeniden gelecek!...
Merhaba
Ortadoğu merkezli post-modern III. Dünya Savaşının içinden geçiyoruz. Küresel güç ilişkilerinin yeniden düzenleneceği ya da düzenin sürekli savaş içinden sürdürüldüğü bir dönemin içindeyiz.
I. ve II. Dünya Savaşlarını emperyalizm kuramı üzerinden anlamlandırabildik. I. Dünya Savaşının dispozitifi imparatorlukların dağıtılması ve ulus devletler üzerinden yeni-sömürgeciliğin kurulmasıydı. II. Dünya Savaşı faşizme karşı siyasal demokrasi üzerinden çözüldü. Her iki dünya savaşına neden olan modernizmin kriziydi ve yanıtları yine modernizm içinden verildi. Modernizmin en sol kanadı reel sosyalizmin çözülmesiyle birlikte modernizm tarihsel olarak çöktü. Kapitalizm modernizmin kalelerini terk etti. Artık kapitalizmin post-modern aşamasındayız. Ulus devletten şirket devletlere geçmiş bulunuyoruz.
III. Dünya Savaşı modernizm döneminde olduğu gibi sermayenin küresel rekabetinin ulus devletler arası açık askeri savaşla sürdürülmesi biçiminde gerçekleşmiyor. III. Dünya Savaşı bölgesel bir iç savaş olarak kendisini gösteriyor. Bu iç savaş dört ana akıma yol açıyor: devletlerin şirketleşmesi yeniden devletlerin uluslaştırılması devletlerin dinleştirilmesi ve devlete karşı demokratik modernite olarak komünalist demokrasi.
Modernizmin krizi ve ürünü olan emperyalizm ve faşizme karşı yanıt ulus devlet olarak modernizmin içinden geldi. III. Dünya Savaşına karşı yanıt modernizm içinden değil alter-modernite olarak ulus devlete karşı demokratik modernite demokratik konfederalizm olarak verilecektir. III. Dünya Savaşının iç savaşında özgürlük demokratik ulusla gelecektir.
Bu Sayıda:
• Devlete karşı demokrasi: Hobbes ve Spinoza
• Kapitalist küreselleşmenin devleti
• Eleştirel felsefenin eleştirisi
• Rojava'dan Cizre'ye... Bu neyin devrimi ya da yeni tip bir devrim
• Direnişin karanlık öncüsü: Ubik - Deleuze ve Philip K. Dick
• Biz şimdi yüzümüzü bir kez daha güneşe dönüyoruz
• Klasik felsefede direnme hakkı üzerine