Çin'in Yunhai kasabasındaki Grand Hôtel'in ilginç bir çalışanı vardır: Bayan Ming. Yaşlı ve bilge Bayan Ming tuvalet bekçiliği yaptığı otelde günün birinde Fransız bir işadamıyla tanışır ve ona on çocuğunun hikâyesini anlatır. Hikâye olağanüstüdür çünkü Çin'de tek çocuk yasası vardır ve Bayan Ming'in on çocuğu olması imkânsızdır. Kendinden kaçtığı için tüm dünyayı dolaşan Fransız ise yaşlı kadının anlattıklarına inanmasa bile onun hikâyelerinin bağımlısı olur. Zira eşitlik anlayışını Mao'dan insancıllığını Konfüçyüs'ten alan Bayan Ming'in anlattığı her öykü bir hayat dersidir...
Gerçekle yalan iç içe geçmişken Bayan Ming doğum günü için tüm çocuklarının bir araya gelmesini ister... Artık düğümün çözülme vakti gelmiştir...
Eric-Emmanuel Schmitt'ten hakikatin acımasızlığı hayallerin çılgınlığı
üzerine şiirsel bir roman...