Bir asker kaçağının romanı olan ve 1897'de yayımlanan Günler ve Geceler Alfred Jarry'nin otoritekarşıtı ve anti-militarist tavrını ortaya koyarken yüzyıl sonu Avrupa'sının bütünlüklü bir sunumunu da içeriyor. Kitabın yayımlanmasından kısa bir süre sonra patlak verecek olan iki dünya savaşını önceleyen yol ayrımında tektipleştirilmiş bir toplum tasarısına ve militer bir düzen takıntısıyla yeniden oluşturulmuş yerleşik yapıya önce itkisel sonra da fiili bir karşı çıkışla direnen Jarry estetlerin okullu ve kurumsal nüfuz taleplerinden psikometrik ölçütlere göre saflara bölünmüş steril bir Fransız İdealine dek tüm açmazlarıyla ortaya seriyor dönemini.
Romanın başkarakterleri olan iki kardeş Sengle ve Valens tüm o burlesk manzaranın ortasında Jarry'nin bilinçkatlarındaki öfke hınç ve kara mizahı yankılamaktadır. Somut olmaktan ziyade zihinsel bir firar gerçekleştiren Sengle sadece askerden değil konformizmden akıldan yerleşik toplumun bütün kurallarından da firar edişin simgesidir. Jarry uzmanı J. H. Saintmont'un deyişiyle "İki büyük tema kolayca fark edilir: Askerden firar ve erotik firar." Romandaki tüm diğer karakterlerle birlikte adı gibi gündüzle gecenin düşle gerçeğin birbirinin yerine geçtiği eserde grotesk özelliklerle deliliğe ve narsisizme aralanan kapı kendi yarattığı mezalimin oyuncağı olmuş bir toplumun suretini gösterir.