'9 yıl önce başladı benim çocukların dünyasındaki maceram... Birden bire onlarca ağlayan bebişin ortasında buluverdim kendimi. Nöbetten nöbete koştururken bebişlerin hayata bağlanmasına yardımcı olurken hiçbir şeyin farkında olmadan hep ahkâm kestim annelere. Bilemedim o klişe kelimenin anlamını: 'ANNE OLMAK'... Mektepli değil alaylı olmakmış mesele. Okumak değil yaşamakmış bir çocuğu. Bütün bunları anlamam ise bundan tam 45 yıl önce oldu. Canımdan bir parça Alp Tuna'm doğdu. Ve benim tüm dünyam değişti. Bildiğim her şeyi unuttum ve onunla yeniden öğrendim. Çoğu zaman bildiklerimi uygulayamadım diye hayatı zehir ettim kendime annelerin ağzından duymaya dayanamadığım uygulamalara başvurdum çaresiz zamanlarda ben de yediremedim ben de uyutamadım; kısacası söküğümü dikemedim. Derken 1 yıl önce canıma bir can daha katıldı ve bir kez daha iliklerime kadar hissettim anne olmanın tarifsiz mutluluğunu. Cemre İpek'im doğdu ve ben bir kez daha anne oldum. Tecrübe denen kelimenin kanatları altında yaşıyorum artık. Ve tabi ki bir o kadar da daha sabırlı daha anlayışlı bir doktorum. Aradan geçen yıllar bana daha rahat bir anne olmayı ve bir anneyi anlamanın bir anneye anlatmanın tedavinin esası olduğunu öğretti... Çok şükür sağlıklı ve mutlu iki yavrum var ki tüm anneler için de tek dileğim bu... Her zaman okumayı ve yazmayı seven bir insan olarak benimle aynı yolda yürüyen tüm annelere naçizane bir yoldaş olmaktır dileğim...'