Said Nursî vaktin kalbine dayıyor can kulağını. Varlığın göğsünden hayatın bileğine vuran nabızda tutuyor başparmağını. İnsanın varoluş sancısını uyandırarak namazın gölgesine çağırıyor kalbi. Kalbin gizli ağlayışlarını duyarak sonsuzluğun göğüne uzatıyor ümitleri.
Ali Mermer ve Senai Demirci yarım yüzyıla varan ders halkası birikimleriyle Dokuzuncu Söz'ün dip seslerine kulak kesiliyor Kur'anî göndermelerini yokluyor Risale-i Nur'un göz gezdirdiği ufka açılıyorlar. Said Nursî'nin ardı sıra bıraktığı 'nüve' metnin neşvünemasına şahitlik ediyorlar. Risale-i Nur'un vahye tutunan ve esmaya uzanan metnine refakat ederek namazı "zaman aynası" olarak okuyorlar.
Her iki yazar Risale-i Nur'un şerh ve izah görevine mütevazı bir katkıda bulunuyorlar. Dokuzuncu Söz'ün bakış açısından yeni metinlerin doğması ümidiyle 'Said Nursi ile Kur'ân Okumak'ta ısrar ediyorlar.