İsviçreli ünlü sanat tarihçisi Heinrich Wölfflin'in henüz 22 yaşında bir üniversite öğrencisiyken kaleme aldığı
Mimarlık Psikolojisine Öndeyişler mimari biçimlere ilişkin algımızı konu alan bir metindir.
Bu metin aynı zamanda Wölfflin'in yayınlanan ilk eseridir ve genç bir felsefe öğrencisinin kendine yönelttiği şu
soruya cevap arar: "Bulunduğu-ortama-göre-iyi-bina-yapma-sanatı olan mimarlık nasıl oluyor da anlam üretebiliyor?"
Genç Wölfflin'e göre bir bütün olarak organik evrene can veren biçimsel güç ile madde arasındaki karşıtlık "mimarlığın temel izleğini" oluşturur.
Heinrich Wölfflin sanatsal anlatımı kavramlaştırma yolundaki ilk çabalarını bu metinde sunar bize. Felsefeye son noktasını koymuş sanat tarihine doğru yola çıkmıştır artık.